Dervişoğlu: İcra dairelerinde bekleyen evrak sayısı 23 milyona dayandı

Dervişoğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Türk milletinin tarihin en ağır krizlerinden birini yaşadığını, siyaset kurumunun ise yaşananlara uzak olduğunu söyledi.

Normalleşme tartışmalarına işaret eden Dervişoğlu, muhalefet partilerini, “Bu girdiğiniz yol yol değildir, kaygı edinilen düzgünlük, hoşluk, olağanlaşma, yumuşama değildir. Tek keder saraydaki zatı koltuğunda tutmaktır” halinde uyardıklarını belirtti. Dervişoğlu, saflarının belirli olduğunu, oynanan oyunu bozduklarını, bundan sonraki oyunları da bozacaklarını tabir etti.

Bazı belediyelere yapılan görevlendirmeler

Bazı belediyelere yapılan görevlendirmelere değinen Dervişoğlu, şöyle konuştu:

“AK Parti ve DEM tıpkı zihin dünyasına sahip oldukları üzere birebir güç ve iktidar saplantısı içindedirler. Milletmiş, iradeymiş, insan haklarıymış, demokrasiymiş, ikisinin de umurunda değildir. Onları ayıran şey, günün şartlarında arızidir. Çünkü onları ayıran değil, birleştiren konular fazladır. Onlara nazaran millet, şahsi menfaat için sandıklarda kullanılacak araçtır, millet marabadır. Siyasetleri ise tam da bu manasıyla danışıklı bir dövüştür. Biri pası atar, başkası kaleye gol atar. Biri mütemadiyen Kandil’den, İmralı’dan belediye lider adayı atar, başkası ise ona kayyum atar. Bu 22 yılın normalidir. Davet ettikleri olağanlaşma işte budur. İmralı’da aylardır görüşme trafiği yürüten, sonunda da malum ortağın çatallaşmış sesinden terörist başını Meclis kürsüsüne davet eden zihniyet ‘ya Kandil ya İmralı ya vefat ya sıtma’ tercihini Türk milletine nasıl dayatacağını göstermiştir.”

Tuncer Bakırhan’ın açıklamaları

DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan’ın açıklamalarını aktaran Dervişoğlu, “Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanı ile çıktığı otobüsün üzerinden, senaryosu izleyeni şaşırtmayan ucuz üretimdeki yangına akaryakıtla koşan Eş Genel Lider, rolü gereği repliğinde şunları söylüyor; ‘Şeyh Saitler, Seyit İstekler, Sakineler ne yaptıysa onların yaptıklarını yapacağız.’ Ben o çok duymak istediği karşılığı vereceğim. Zira bu yanıtı alacağını bilerek konuşuyor. Cumhuriyet devleti Pir Saitlere, Seyit Rızalara ne yaptıysa tıpkı muameleyi göreceksiniz. Herkes emin olsun, yapılması gereken şey ne ise o yapılacaktır. Gereği yerine getirecek olanlar da işte tam buradalar, karşımdalar, yanımdalar ve milyonlarcası da gerimizdedir.” değerlendirmesinde bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i de eleştiren Dervişoğlu, “Sizi oturduğunuz kumar masasından koparacak bir şey kalmamış. O kumar masasının bahsinin Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti olduğundan bihabersiniz. Yanınızda meydan okunan şeyin ne olduğundan bile habersizsiniz, ilgisizsiniz. Üzerinize giydirilen kostümle ve söylemek zorunda kaldığınız sufleyle orada arzıendam ediyorsunuz.” sözlerini kullandı.

Özel’in hukuksuzluğa itiraz etmediğini söyleyen Dervişoğlu, “Siz orada bir millete ve onun Cumhuriyetine meydan okunan bir ihanet kürsüsünü en hafif tabirle susarak onaylıyorsunuz. Buyurun, hayrını görün. Koltuğunda oturduğunuzu argüman ettiğiniz Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi anısıyla kendi şahsi hesabınızı görün. Emin olun ki Mustafa Kemal’in ve Cumhuriyet’in yolundan gidenler, serkeşlerin, meczupların, müptezellerin yolundan giden bir avuç zavallı hainin peşine o denli ya da bu türlü takılanlara gereken en hoş yanıtı en ağır biçimde vereceklerdir.” değerlendirmesinde bulundu.

Dervişoğlu, yapay tartışmaların içinde olmayacaklarını, oynanan oyunu hakikat teşhis edip sorumluları da teşhir etmeye devam edeceklerini belirtti.

Dervişoğlu, şöyle konuştu:

“Bugün Türkiye’de sahneye koyulmak istenen senaryonun özünde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yine Cumhurbaşkanı seçtirme hayali yatmaktadır. Sayın Devlet Bahçeli de partisinin Meclis Küme Toplantısı’ndaki konuşmasında bu gerçeği itiraf etmiştir. Bu Anayasa’ya nazaran Sayın Erdoğan bir daha Cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. O vakit iktidar penceresinden bakıldığında önümüzdeki sürecin yeni bir stratejiyle tanzimi gerekir. Türkiye’de yapılan da odur.”

Kamuoyunun gündemine taşınan yapay tartışmaların özünde, “iktidara alan açacak toplumsal ve siyasi yeri oluşturma dileği ve maksadının yattığını” lisana getiren Dervişoğlu, muhalefetin de bu tuzağa düştüğünü söyledi. Dervişoğlu, “Muhalefet partilerine çağrımdır, gerginlik üzerinden iktidarın değirmenine su taşıyacak telaffuz ve aksiyonlardan uzak durulmalıdır.” dedi. Dervişoğlu, Türkiye’nin bugün gereksinim duyduğu şeyin Anayasa değişikliği değil iktidar değişikliği olduğunun vurgulanması gerektiğini belirtti.

Enflasyon rakamları

Türkiye’nin ekonomik durumuna ait değerlendirmeler yapan Dervişoğlu, enflasyon ölçümlerine yönelik TÜİK, İTO ve ENAG’ın farklı sayılar açıkladığını söyledi.

Dervişoğlu, “ENAG oluşumuna nazaran ekim ayı sonunda yıllık enflasyon yüzde 89.77, İstanbul Ticaret Odasına nazaran İstanbul enflasyonu yüzde 59.1, TÜİK e nazaran ise yüzde 48.58 olarak açıklandı. Devletin resmi kurumu ile bağımsız akademisyenlerden oluşan grubun ölçtüğü oran ortasında neredeyse iki kat fark vardır. Ortaya çıkan sayıların bu kadar tezat olması bile başlı başına üzerinde konuşulması gereken bir husustur.” dedi.

Dervişoğlu, 2024 yılının birinci 9 ayında icra dairelerinde bekleyen belge sayısının 23 milyona dayandığını, konkordato müracaatlarının 2023 yılının toplamını ikiye katlayarak 1018’e ulaştığını, icra dairelerine her gün ortalama 21 bin yeni evrakın geldiğini kaydetti.

Bir evvelki yıla nazaran batık kredi oranının yüzde 50 oranında arttığını kaydeden Dervişoğlu, “Türkiye 2001 krizinden daha makus bir tablo ile karşı karşıyadır. Daha da berbatı tahlili milletimize sunması gereken icra makamında oturup yetkiyi elinde bulunduranlar, adeta bir sinema izler üzere olan biteni izlemektedir.” diye konuştu.

2025 yılı bütçesine de değinen Dervişoğlu, “iktidarın bütçe yapmayı bilmediğini, bütçenin teklif basamağındayken bile 1 trilyon 931 milyar lira açık verdiğini” belirtti.

“Bu bütçe milletin sırtına faiz küfesi yükleyen bir garabet bütçedir.” diyen Dervişoğlu, “Toplam bütçe masraflarının, faiz masraflarına oranı ortalama yüzde 15’in üzerindedir. 2025 yılı faiz ödemelerinin 2024 yılına nazaran gelecek yıl yüzde 50,3 artışla 1 trilyon 950 milyar liraya yükselmesi öngörülmektedir. Yani saatte ortalama 225,7 milyon lira yoksullaşacağız.” tabirlerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin açıklamaları

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin dünkü TBMM Küme Toplantısındaki açıklamalarını da pahalandıran Dervişoğlu, şu tabirleri kullandı:

“Yine çıktı Meclis kürsüsüne, kelamının ardındaymış ve ısrarlıymış. Bebek katili Meclis kürsüsünden konuşmalıymış. Güya adam Aşağı Ayrancı’da oturuyor. Ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırılmış bir terör hatalısı, Meclis kürsüsünden nasıl konuşacak Sayın Devlet Bahçeli? Dilinin altında bir bakla vardı, çıkardı. Bütün maksadının Recep Tayyip Erdoğan’ın yine aday ve Cumhurbaşkanı olmasını teminden ibaret olduğunu itiraf etti. Sayın Bahçeli’yi çok iyi tanırım. Kendime bir ihtisas alanı yaratmayayım, bu millet de tanıyor Sayın Bahçeli’yi. O bir şey söylediğinde öznelerle yüklemlerin yerleri karışır. Artık bana gerçekleri söyle, öteki baklayı da ağzından çıkar bakalım. Sen Abdullah Öcalan denilen terörist başının gerçekte TBMM’ye gelip konuşmasını mı istiyorsun yoksa onun hür bırakılmasını mı istiyorsun? Onu bu millete açıkla da görelim. Sen yeni bir af planına kapı mı aralıyorsun? TBMM ile İmralı’nın ne farkı varmış? İmralı, Türk toprağı değil miymiş? Elbette İmralı Türk toprağı olduğu için Türk düşmanı o müptezeli orada hapishaneye tıktık. Ölene kadar da yatıracağız. Sen ne söylediğinin şuurunda misin? Buradan bir defa daha sesleniyorum, sen istersen gidip İmralı’da küme toplantısı yapabilirsin. Bu saatten sonra sana yakışır da. Fakat binlerce şehidin katili bizlerin cesedini çiğnemeden bu Meclis’e giremez. Vallahi giremez, billahi giremez.”